13 Mayıs 2010 Perşembe

I'm Going Slightly Mad


Evet sanırım yine kıçım açıkta kalmış. Olabilecek rüyaların en korkuncunu gördüm sanırım. Kafama takılan şu fotoğraf makinesini geri verme olayı vardı ya.. bir de birileri aynı böyle ayrılan birilerinin erkek olanının 1 ay sonra birileriyle çıkmaya başladığını söylemişti. Rüyama girmese olmaz.

Water World'de yaşıyoruz. Gerçekten dünyanın %90'ı su. Bir arkadaşım, onun arkadaşı bizim eve varmaya çalışıyoruz. Yolun belli bir kısmını geçtikten sonra, kızın Arda'nın eski kız arkadaşı olduğunu ve şimdi benden ayrıldıktan tam 1 ay sonra yeniden çıkmaya başladıklarını öğreniyorum. Bizim ayrılmamıza sebep olan ve onların arasında da bulunan din farkının kızı daha etkilemeye başlamadığını görüyorum. Kalbimi susturmak için yutkunaraktan "sevindim sizin için, yani mutluysanız" diyorum ve gitmeye başlıyorum. Tabii ki sonra dayanamayıp Arda'nın eski kız arkadaşı olduğumu, yaklaşık 2 sene beraber olduğumuzu, ondan severek ayrılmak zorunda kaldığımı ve bunun asıl sebebinin benim evlenemeyecek olmamızı kafama takmam değil, asıl onun bir an evvel evlenmek, çocuk yapmak ve soyadını devam ettirmek istemesinin olduğunu anlatmaya çalışıyorum kıza. Tabii bu uyarılar benden gelince biraz kıskanmanın etkisi varmış gibi gözüküyor ama aynen onun iyiliği için doğruları söylediğimi söylüyorum. Şimdi üzülmesinin 1-2 sene sonra üzülmesinden iyi olabileceğini söylüyorum -aynen Arda'nın ayrılırken bana söylediği gibi-. Kızın gözünü bizim ilişkimizin başlarından hatırladığım mutluluk ve aşk bürüdüğünden kendimi bir yandan ona kötülük yapıyormuş gibi hissediyorum. Ama yaşadığımız onca şeyin bir yalanmış gibi kenara atılıp, üstüne basılıp, çiğnenmesine, hiç olmamış gibi davranılmasına da gönlüm el vermiyor. Eve vardığımızda gösteriyorum "işte burada bir oğlumuz olursa.." demişti diyorum. Kızı orada bozmayı başarıyorum. Ama ayrılmayacak sanırım. Yani ben olsam ayrılmazdım..

Bu arada gerçek dünyada Arda'nın sesini duymayalı 8 gün, sanal ortamda dahi karşılaşmayalı 18 gün, yüzünü görmeyeli 32 gün oldu. Ayrıca fotoğraf makinesi için aramama 4 gün, doğum gününe 26 gün kaldı. Peki feybukuna bakmayalı.. 30 saniye belki.. David Guetta'nın The World Is Mine'ını koymuş ve anlık durumuna da aynı şeyi yazmış. Birden feysbuk fatihi oldu çıktı başımıza. Sürekli bir durum değiştirmeler, ona buna laf atmalar, videolar falan. Yok yok.. Çıldırmayacağım. Kıskançlık değil bu. Sadece eskiden haberim olduğu ve benimle olduğu için hiç umurumda olmazdı nereye ne yazmış, kim görmüş, ne demiş.. Artık bir tek bunları görebiliyorum ya, ne olduğunu, ne döndüğünü anlayamıyorum ya.. İşte ben ona çıldırıyorum. Ayrıca bu şarkıyı Depeche Mode'un solisti söylemiyor muydu? Neyse ben de onun World Is Mıne'ını görüyor ve I'm Going Slightly Mad'le arttırıyorum.

I'm going slightly mad
I'm going slightly mad
It finally happened - happened
It finally happened - ooh oh
It finally happened - I'm slightly mad
Oh dear!

Queen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder